14 Mart 2011 Pazartesi

Öğretim tasarım modellerinin amacı nedir?

 
 
Süreçle ilgilenenlere ortak bir görüş açısı kazandırmak
Süreci ve projeyi yönetme olanağı sağlamak
Kuramların, gerçek yaşamda uygulanabilirliğini sınamak
Değerlendirmeye olanak tanıyan ölçütleri ortaya koymak
Gereksinimlerin çözümlenmesi
Hedef ve amaçların saptanması
Sınama ölçütlerinin hazırlanması
Öğrenci özelliklerinin belirlenmesi
Öğretim stratejilerinin geliştirilmesi
Öğretim ortamlarının seçilmesi
İçeriğin yapılandırılması
Ön denemenin yapılması
Düzeltmelerin gerçekleştirilmesi
Destek hizmetlerinin düzenlenmesi
Dick & Carey, Seels & Glasgow, Kemp, Morrison
& Ross

Öğretim tasarımında kim kimdir?

Öğretim Tasarımcısı
Öğretim tasarım sürecini yönetmede yetkin bir kişidir.
Öğretmen
Öğretim programı konusunda bilgi sahibi olan kişidir.
Konu Alanı Uzmanı
Öğretimi planlanan konuları tüm boyutlarıyla ilgili konu ve kaynaklar konusunda bilgi verme ,etkinlikler ,materyaller ve sınavlar konuya uygunluğunu kontrol eden kişidir.
Değerlendirme Uzmanı
Ön test son test hazırlayarak öğrenmenin değerlendirilmesi için ölçme araçlarını geliştirmede personeli destekleyen programın denenmesi konusunda verilerin toplanması ve yorumlanmasında sorumlu program konusunda verilerin toplanması ve yorumlanmasından sorumlu program uygulanırken ise programın yeterliliğini ve etkinliğini belirleyen kişi
Öğrenme - öğretme sürecini niçin inceleriz?
Planlı-programlı bir şekilde
Belirli bir zaman diliminde
Belirli bir mekanda
Belirlenmiş amaçlar doğrultusunda

Bir Öğretim Tasarımında Yer Alan Öğeler Nelerdir?
         Program kimin için geliştirilecek? (öğrenenin özellikleri)
         Öğrenenlere ne öğretmek istiyoruz? (hedefler)
         Konu ya da beceriler en iyi nasıl öğretilir? (öğrenme/öğretme yöntem ve etkinlikleri)
         Uygulama süreçleri ve kararları
         Ne öğrendiler/ne kadar öğrendiler? (değerlendirme süreci)
Öğretim tasarımının çerçevesini oluşturan bu beş öğe öğrenenin özellikleri, hedefler, yöntemler ve değerlendirmedir

7 Mart 2011 Pazartesi

Öğretim Tasarımı Sürecinin Altında Yatan Sayıltılar Nelerdir?

         Sayıltı 1: Öğretim tasarım süreci hem sistematik bir yaklaşımı hem de plan üzerindeki ayrıntılarla uğraşmayı gerektirir.
         Sayıltı 2: Öğretim tasarım süreci belli bir ders geliştirme düzeyinde başlar.
         Sayıltı 3: Öğretim tasarımı öğretim tasarımcıları ve planlamacılar tarafından geliştirilir.         
         Sayıltı 4: Planlama yapılırken, tüm öğrenenler için doyum sağlayıcı ortamların ve başarının sağlanması gerekir.
         Sayıltı 5: Öğretim Tasarımı kapsamdan çok bireye odaklaşır.
         Sayıltı 6: Öğretim Tasarımında en iyi olan tek yol yoktur.

Öğretim Tasarımı Nedir? Ne değildir

Öğretim tasarımı süreç olarak ele alındığında; öğretimin kalitesini sağlamak için, öğrenme ve öğretim kuramlarından yararlanılarak ilerleyen sistematik bir geliştirme süreci olarak tanımlanmaktadır.

Öğretim tasarımına disiplin olarak bakıldığında; araştırma ve kuramsal temelde öğretim stratejileri ile öğretim stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması süreciyle ilgilenen bir disiplin olduğu görülmektedir (Berger & Kam, 1996).
Öğretim tasarımı bilim olarak açıklandığında; geliştirme, uygulama, değerlendirme ve durumların sürdürülebilirliğini sağlamak için büyük ya da küçük konu alanlarında ve tüm karmaşıklık düzeylerinde öğrenmeyi desteklemek ayrıntılı bir biçimde tasarım yapma bilimidir (Berger & Kam, 1996).

Dick, Carey & Carey (2005) ise sistem yaklaşımı ile ele aldıkları öğretim tasarımı kavramını bütün öğretim sistemleri geliştirme evrelerini içinde barındıran bir şemsiye olarak nitelemektedir. Bu şemsiyenin altında analiz, tasarım, geliştirme, uygulama ve değerlendirme süreçleri bulunmaktadır.

Öğretim tasarımını, performans problemleri ve öğrenmenin analiz edildiği, tasarım, geliştirme, uygulama, değerlendirmenin içinde bulunduğu,  öğretimsel ya da öğretimsel olmayan iş ve kaynakların öğrenmeyi ve performansı artırmak için yönetildiği bir süreç olarak tanımlamaktadır

6 Mart 2011 Pazar

Yapılandırmacı Öğretimin Özellikleri



• Yapısalcı anlayışta öğrenci öğrenmeden sorumlu ve süreçte aktiftir.
• Öğretmen bilginin inşa edilmesinde öğrenciye gerekli malzemeyi ve ortamı hazırlar.
• Öğretmen, öğrenme ortamında öğrenciye uygulama - deneme ve keşfetme fırsatları yaratır.
• Öğretmen, öğrenci
özelliklerini ve girişimciliklerini öğretimde temel kabul eder.
• Öğretmen öğretmez, deneyimler yaşatır. Öğrenci deneyimlerle öğrenir. Öğretmenin rolü öğrencinin ilgisini çekmek için problemler, sorular ve kavramlar çerçevesinde bilgiyi yapılandırmayı organize (rehberlik) etmektir. Öğretmen, öğrencilerin yeni bakış açıları geliştirmelerine ve önceki öğrenmeleri ile bağlantı kurmalarına
yardımcı olur.
• Öğrenme temel kavramlar etrafında yapılandırılır.
• Gözlem, koleksiyon, sergi, tartışma gibi teknikler uygulanır.
• Değerlendirme sonuç değil, sürece yöneliktir. Öğretmen gözlemleri, öğrenci çalışmalarını toplanması, ürün (ödev, proje, rapor) ve performansın sergilenmesi gibi ölçme yaklaşımları kullanır (potfölyö değerlendirme). Değerlendirme sonuçları öğrencinin gelişiminde kullanılır.
• Öğretme değil, öğrenme esastır.
• Öğrencilerin derslerde geçen temel kavramları anlayıp anlamadıkları temele alınır.
• Öğrenci özerkliğe ve girişimciliğe cesaretlendirilir.
• Öğrencide doğal merak desteklenir.
• Öğretmen öğrencinin özgüveninin ve sorumluluğunun gelişimine yardımcı olur.
• Etkinliklerde öğrenci merkezdedir. Öğrenciler bilgiye ulaşmak için sorular sorar, deneyimler yaşar ve sonuca ulaşır.
• İşbirliğine dayalı öğretim yöntemleri kullanılarak, birbirinden öğrenme sağlanır. Yapılandırmacılıkta sosyal etkileşimi gerçekleştirerek öğrenmeyi sağlamak temel özelliklerden biridir.
• Öğrencilerin geleceğe yönelik tahminler yapması ve denenceler (hipotezler) üretmesi özendirilir.
• Öğrencilere neden-sonuç ilişkilerini kuracakları yaşantılar kazandırılır.
• Yapılandırmacı öğretim uygulamalarında; probleme dayalı öğrenme, işbirliğine dayalı öğrenme, sorgulamaya dayalı öğrenme, buluşa dayalı öğrenme gibi tekniklere yer verilir

1990'lı Yıllarda Öğrenme Ortamları


1990’lı yıllarda multimedya, uzaktan eğitim, web temelli eğitim vb. hızla yaygınlaşıyor.
1990 ve sonrası:   Performans teknolojisi hareketi, Oluşturmacılık ( Constructivism)  ve  bilgisayar ve elektronik temelli sistemlerin etkisi ile aktif öğrenme materyalleri artıyor.

Bir Öğretim Teknolojisi Aracı Olarak Web
Web, 1991’de İnternette tanıtıldığından beri büyük ölçüde gelişti. 1993 yılında Mosaic browser ortaya çıktı, WWW, 1994 yılında telneti gerçek İnternet üzerindeki en popüler ikinci servis haline geldi. Web 1995 yılında dosya transfer protokolünü de geçerek web’deki en popüler servis haline geldi. Aynı zamanlarda CompuServe, America Online, Prodigy gibi ticari e-posta sağlayıcılar İnternet erişimi sağlamaya başladılar. Ocak 1991’de 376 000 host bilgisayar vardı. Ocak 1996’da bu sayı 9 472 000’e çıktı. Ocak 1991’de 3 556 ağ vardı. Ocak 1996’da bu sayı 93 671’e çıktı. Bu rakamlar oldukça ilgi çekicidir.
1995’te İnternet dünya üzerindeki 238 coğrafik alandan 173’ünü kapsamıştı. Bu demektir ki 1995’e kadar dünya ülkelerinin % 73’ü bir şekilde İnternet’e bağlanmıştır.
İnternet’in hiçbir kontrol mekanizması tarafından kontrol edilmediği düşünülse de Vinton Cerf tarafından 1992’de kurulan İnternet Topluluğu standart protokollerin kullanılması için büyük katkılarda bulunmuştur. İnternet Topluluğu’nun çabaları sonucu İnternet kavramı “global köy” kavramı ile bütünleşmiştir. Cerf 2000 yılına kadar İnternet üzerimde 200 000 000 bilgisayar olacağını tahmin etmiştir.
ü  Zaman ve yer kavramı
Tüm öğrenciler belirli bir zamandaki, belirli bir yerdeki, belirli bir sınıftaki belirli bir derse giderler. İnternet ve web bu alışkanlığı değiştirmeye başlamıştır.
Web İnternet üzerinde sanal toplulukların oluşmasına yol açmıştır. Aslında bu topluluklar gerçektir sadece zaman ve yerden bağımsızdır. Bundan dolayı siberuzay içerisindedir.

ü  Bir öğretim aracı olarak web
Öğretim teknolojisinin gelişmesinin ilginç bir hikayesi vardır. Ses kasetinin 1962’de Philips tarafından geliştirilmesi herkesin kolayca ses kaydetmesini mümkün kılmıştır. Sony tarafından beta formatının geliştirilmesi benzer şekilde bir çok insanın kullanımına ortak bir video formatı sunmuştur. Daha sonra VHS’nin geliştirilmesi ve lisanın JVC tarafından satılması VHS formatını yaygın hale getirmiştir. Benzer şekilde Leica tarafından 1932’de geliştirilen 35 mm kartuş formatı günümüzde tüm fotoğraf makinalarında kullanılır.
Bu teknolojiler iki nedenden dolayı yaygın hale gelmiştir:
(1) Format standart hale gelmiştir
(2) Yeni teknolojinin kullanılması daha kolaydır.
Bu durum web için de geçerlidir. Hipertext transfer protokolü (http) dünyada adresleme için kullanılan standart formattır. Bu format web için kararlı bir erişim sağlar. Ayrıca Archie ve Veronica gibi arama servislerine göre daha basittir. Web bu servislerin karmaşıklığını ortadan kaldırmıştır. Lycos, Infoseek, Yahoo, WebCrawler gibi arama motorları sayesinde basit bir keline girişi ile bir çok bilgiye ulaşılabilir. Bundan dolayı web kullanıcısı metin, grafik, video, ses gibi verilerin yanında standart protokollere ve basitliğe erişim sağlar.
Tüm öğrencilerin hemen hemen ilk kullandığı İnternet servis e-postadır. Hızlıdır, istendiği zaman okunabilir ve ucuzdur. Ayrıca saklanabilir ya da silinebilir. E-posta bir çok öğrenciye yeni bir iletişim ortamı sağlamıştır. Düşüneler daha önceden bir araya getirilip daha sonra gönderilebilir.
Öğrencilerin bir çoğu ayrıca telnet, ftp, gopher gibi uygulamaları kullanmasını da öğrenmektedir. Bir çoğu Usenet ve tartışma listelerinin farkındadır.
Web çok farklıdır. Sadece önceki İnternet servislerinin kullanılmasını sağlamakla kalmaz, ayrıca ortama renk, grafik, video ve ses karar. Verilere değişik tipteki donanım ve yazılımlar tarafından ulaşılabilir.

Bilişsel Yaklaşım

Bilişsel psikologlar(Temsilcisi J. Piaget dır), zihnin aldığı bilgiyi etkin bir biçimde işlediğini ve onu yeni biçimlere ve sınıflamaya dönüştürdüğünü savunurlar. Biliş, bireyin bilgi edinmesini, sorunları çözmesini ve geleceğe yönelik planlar yapmasını sağlayan algı, bellek ve bilgi işleme gibi zihinsel süreçleri göstermek amacıyla kullanılan bir terimdir. Bilişsel psikoloji, bilişin bilimsel olarak incelenmesidir.
Bu yaklaşımın amacı, zihni süreçlerin nasıl örgütlendiğini ve çalıştığını açıklayan deneyler
yapmak ve kuramlar geliştirmektir.
Bilişsel psikoloji yaklaşımı kısmen davranışçılara bir tepki olarak geliştirilmiştir. Birey davranışlarını yalnızca uyaran girdisi ve davranım çıktısı bağlamında açıklamak, davranışın yalın biçimlerinin incelenmesi için uygun olabilir, ancak bu yaklaşım, bireye özgü işlevlerle ilgili ilginç birçok alanı göz ardı etmektedir. İnsanlar düşünür, plan yapar, hatırladıkları bilgiyi temel alarak karar verir ve dikkat gerektiren uyaranlar arasında seçici bir ayrım yapar. Davranışçılar insanların bu yönünü ihmal etmiştir.

1980 'li Yıllardaki Öğrenme Ortamları

1980’li yıllarda bilgisayarın okullardaki etkisi artıyor. Mikrobilgisayarlar küçük ve ucuz olmaları sebebiyle tercih ediliyor
1985’den sonra okullarda bilgisayar teknolojisi yaygınlaşıyor. Öğretmenler eğitiliyor. Mikrobilgisayar eğitim teknolojisini etkiliyor. Derslerde kullanılıyor. Bu konuda yayın ve materyaller artıyor. Bilişsel psikoloji önceki etkisini yitiriyor.
MİKROBİLGİSAYARLAR
Rowat, 1982'de yayımlanan makalesinde potansiyel mikrobilgisayar uygulamalarına
örnekler vermektedir. Bunlar:
• Sağlama (sipariş hazırlama, izleme)
• Haber verme (sağlama listeleri, seçmeli bilgi duyurusu)
• Kataloglama ve dizinleme için gerekli araçlar (kataloglar, gömüler,
özel dermeler)
• Ödünç verme (kütüphanelerarası ödünç verme, kısa süreli ödünç verme)
• Süreli yayın sağlama .
• Eğitim araçları
• Yönetimsel destek (maliyet modelleri)
• Kelime-işlem
• Geriye dönüşlü (retrospective) erişim (çevrimiçi erişim, kişisel veri
tabanları, veri tabanı oluşturma/erişim).